benim dünyama hoşgeldiniz...

küçük bir ilçede temiz insanların dünyasından haberler...yaşadığım, tanıdığım güzel hayatlardan küçük hikayeler...her insan farklı bir dünyadır...bunu biliyorum her yeni gün yeni bir dünyayla tanışmaya hazırlanıyorum...öğrenecek çok şey var..

:)

:)
öğretmenliğim ilk günleri...

benim dünyama hoşgeldiniz...

hayat garip...tüm ilginçlikleriyle bizi sarıyor...dünyanın en küçük, en ilginç yerinde de olsak her yeni gün bir şeyler öğreniyoruz...hayatın başka bir güzelliği ile karşılaşıyoruz...işte bu da benim dünyam...

27 Kasım 2012 Salı

12 Yıldız Doğarken...

Bu hafta sonu İstanbul Ticaret Üniversitesi Eminönü kampüsünde 12 yıldız etkinliğine katıldım..malum cumartesi günü Öğretmenler günüydü ve Kadışehri'nde öğretmenler günü yemeği var..ilçemizde bu tarz etkinlikler çok olmuyor, yemeğe katılma zorunluluğu hissettim..Akşam 21:00'de ilçemize bir saat uzaklıktaki başka bir ilçeden otobüsüm var..12 yıldız etkinliği için İstanbul'a gideceğim...içimde bastıramadığım bir heyecan.. ne zaman hayatımda iyi bir şeyler olacağına inansam bu duygu geçer içimden..bilirim yeni günde umut var..Etkinlikte altı konuşmacı var..ve sadece üç konuşmacıyı tanıyorum..birincisi hepimizin Kanal 7 ekranlarından tanıdığı Erhan Çelik, diğeri benim çevremde herkesin tanıdığı, blogumuz biraz kurcaladıysanız içimdeki potansiyeli görmemi sağlayan Ömer Ekinci, üçüncü konuşmacı ise Facebook'ta  sayfasını profil resminden farkettiğim (ki gördüğüm en güzel mutlu çift resmi) ve sonra mutluluk deneyi adlı deneyine katıldığım kişisel gelişim uzmanı Timur Tiryaki'ydi...
uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından İstanbul'dayım..Deniz aşığı olan bir Ankaralı olarak gördüğüm manzara muazzam...yol boyunca kendi kendimi telkin ettim "acı yok Rocky" uyku yok, yorgunluk yok...öyle de oldu:) üniversiteye geldiğimizde tanışmayı hep hayal ettiğim Ömer Ekinci karşıladı bizi...etrafında bir sürü genç..değişik bir ambiyans var..içimdeki heyecanın diğerlerine yansıdığı düşünürken, birkaç kişiden "12 yıldız başvurusu için size bir cevap geldi mi" soruları üzerine tek heyecanlı olanın ben olmadığımı fark ettim..ve 12.30 itibariyle ilk konuşmacı Erhan Çelik çıktı kürsüye..o kadar doğaldı ki diğer konuşmacılar dinlemeden; iyi ki gelmişim dedim..Ekrandan bazı şeyleri anlayamıyoruz belki..Farklı bakış açısına sahip olduğuna ve sözlerinden  iyi bir aile babası olduğu izlemine kapıldım..özellikle hayal edilen mutlu bir haberi sunuşu hepimizi etkiledi...ve ardından genç yaşında büyük başarılar yakalamış, hatta başarılarını aklımda tutamadığım kadar çok olan ve bu projeyi gönülden desteklediğini hissettiğim Young Ceo Club danışmanı olan Uğur Yasin Aysal çıktı..Stratejinin öneminden bahsetti..özelikle bir işe girerken mevcut durum analizi yapmamız gerektiği, yapmamız gerekenler ve bulunmak istediğimiz nokta...o an tüm bunları geçirdim aklımdan..gelmek istediğim noktayı hayal ediyorum da, mevcut durumun analizini yapmıyorum..bir eksiğimi fark ettim ..stratejik düşününce her şey daha gerçekçi ve daha ulaşılabilir oluyor..iyi bir karateci ve iyi bir koşucuymuş.. genelde insanları tek bir yönüyle düşünüyorum sanırım iş adamıysa spor yapamazmış gibi :)..88 doğumlu yaşı gereği elde ettiği başarılar kıskandırmış olmalı beni :)sonra "Duygusal Sermaye"adlı kitabın yazarı Mehmet Söylemez'i dinliyoruz..hem bir kitap yazarı hemde önemli bir CEO'ymuş...ilk defa karşılaşıyorum kendisiyle ama her sözü aforizma olarak not edilmeli...psikolojiyle ilişkili olduğu o kadar belli ki...benzetmeleri, sunumu o kadar eğlenceli ki hiç bitmesin istedim...bir erkek kadın gibi düşünürse, bir kadında erkek gibi düşünürse başarıyı yakalayabilir diyor..sanırım bir erkek gibi düşünebiliyorum hatta abartıyorum...beni tanıyanlar bilir...ve sonra benim için beklenen an geldi Ömer bey konuşacak..sunumu perdeye yansıdığında, öğrencimin resmini görünce içimde deprem oluyor sandım benim için büyük bir sürprizdi...bazı insanların özel güçleri olduğuna inanırım...belki ses tonu belki anlatıkları, hepimizde bir heyecan yarattı "kabına sığamamak" bunu tanımlar belki...bir şeyler yapmalıyım hissi...orada ki herkesi harekete geçirebilir...evet bunu başarabilir...öğrencilerimin umutsuzluğu üzerine sarf ettiğim bir cümleden bahsediyor...farklı hayatlar yaşasak da duygular birdir...ortamdaki enerjiyi hissedebiliyorsunuz herkes genç ve bir şeyler yapmaya hevesli..resimler geçerken son resimde kendimi gördüm..hemen o resimde olan diğer öğretmen arkadaşıma mesaj attım; gülümse ünlü olduk diye...devamında Futuristler Derneği Başkanı Murat Şahin çıktı ve o da önemli bir CEO...o kadar sevimli ve espiriliydi ki yıllardır  tanışıyormuşuz gibi...o da bir işe girerken asla pes etmemek gerektiğine vurgu yapıyor...kendi deneyimlerini anlatırken çok sempatikti:) ve Kişisel Gelişim uzmanı yönüyle tanıdığım Timur Tiryaki'yi dinliyoruz..hem 12 yıldız için hem de diğer tüm katılımcılar için önerilerini sunuyor...sözlerini not ediyorum...hayata dair çünkü...ve etkinliğin sonunda 12 yıldız açıklanmadan Ömer Bey son bir konuşma yapıyor..resimdeki öğretmenin ben olduğumu söylediğinde alkış sesleri duyuyorum..."iyi ki gelmişim" benim için harika bir öğretmenler günü hediyesi...12 yıldız seçilen gençlerin heyecanını görebiliyorsunuz ve birçok güzel şey başaracaklarını hissedebiliyorsunuz...onlar parıldarken bu toplantıdan edindiğim deneyimler bana defalarca 700 km yol yapma hissini veriyor...unutmadan Mehmet Bey, Murat Bey, Uğur Yasin Bey ve sevgili Ömer Ekinci felsefeye yaptıkları atıflar bir felsefe öğretmeni olarak, felsefeye verilen bu önemden dolayı beni gururlandırıyor..tüm konuşmacılar üstü kapalıda olsa okumanın önemine değindi..hemen hemen hepsi, birbirinden habersiz olarak, her şeyi okuyorum dediler; bu da başarılarındaki başka bir etken olsa gerek..ve artık Kadışehrin'e dönme vakti malum okul var...Müdür yardımcımı arıyorum sesimden anlıyor mutluluğumu...mutluyum ve Ömer Bey'e yazıyorum Arşimet demişti ki "bana bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım"...bu toplantı o kadar verimli geçti ki benim için...eminim oradaki herkesin  içindeki arşimet noktasını bulmasını sağladınız...iyi ki varsınız...iyi ki varsınız Ömer Ekinci...size ve 12 yıldızınıza sonuna kadar inanıyorum...ve toplamda 24 saat yolculuğun üzerine 6 saat derse girip bir de ilçedeki başka bir etkinliğe katılan ben hala uyumak istemiyorum...içimdeki heyecan devam ediyor ve ben bu duyguyu seviyorum...
buarada CEO'nun açılımı; en üst düzey genel yönetici demek..

2 yorum:

Adsız dedi ki...

çok güzel bir yorum. sayenizde o günü tekrar yaşadım. ;) bir gün herkes hayallerini aktardığı beyaz sayfalarını katlayıp o uçakları uçuracaksa bunda sizin ve sizin gibi düşünen öğretmenlerin emeği çok olacak. iyi ki varsınız.

Unknown dedi ki...

senin bu azmine hayranım Gökçen. yazılarını takip ediyorum ve çok beğeniyorum. keşke benim öğrencilerim de seninkiler gibi olsa...