tabi tatilde her şey çok güzel gitmedi...çok acayip, çok kötü bir duyguyla tanıştım; çaresizlik...tatilin son günleri kadir gecesiydi...o gece çok acı geldi bize...kapı komşumuzun oğlunu kaybettik, benimle yaşıt, hayatının baharında, bir görenin bir daha baktığı..aniden hastaneye kaldırıldı...ve biz dua ediyoruz lütfen bişey olmasın...10 dk sonra ağıtlar duymaya başladım...kapıya yaklaştık kardeşimle...birbirimize bakıyoruz....istiyorum ki sevda (kardeşim) bir şey yapsın...abla iyileşmiş bir şey yok desin...ağıtlar arttıkça, sevda dahil etrafımdaki her şey nesneleşti...kimse ama kimse birşey yapamıyor...o kadar yalnız hissettim ki, o kadar güçsüz, aciz...biz sadece birbirimize "çocuk gitti", "gitti çocuk" diyoruz...ölümü yakıştıramamak buymuş meğer...gitti işte...ağıtlar...mekanı cennet olsun...bu bayram bize gelmedi yani...kapımızı her açtığımızda acıyla karşılaştık...hala düşününce kalbimin tam ortasını bıçak kesiyor...hayat böyle işte...acı çok derin oluyor bazen...ve her yaşanan ölümle daha iyi biliyorum ki; insan hayatından daha kıymetli hiç bir şey yok...hayat çok kısa, bazen çok acımasız...sevdiklerimize sıkı sıkı sarılmak gerek..her anı doyasıya yaşamak gerek...
ben bugünlerde bir garibim...aslında genel halim; "gece başka, gündüz başka"...gündüzleri çok keyfim yerinde, dünya yansa umrumda değil gibi, ordan oraya koşturuyorum...malum yeni dönem heyecanı...geceleri ise dünyanın tüm dertleri üstüme yükleniyor...haberleri izlemek istemiyorum; yeni şehit haberleri, masum sivil halktan birilerinin ölümü..ölümün kime, hangi inanca ya da hangi halka dokunduğunun önemi yok..canımızı yakıyor...sonra bir sürü adaletsizlik...bunlar büyüyor, büyüyor...sonra daha ileri gidip sorguluyorum "neden", bu nasıl bir oyun...beni bilenler bilir en çok kullandığım söz "neden"...sonra varoluşa sonra.... sonrasını yazmayayım...o noktada zarar göreceğimi biliyorum.. çünkü o zaman gerçekten herşey gerçekliğini yitiriyor ve kendimi derin bir anlamsızlık içinde buluyorum...daha ileri gidersem zaten, hastaneye beni ziyaret etmeye gelmek zorunda kalabilirsiniz.. ha geldiğinizde sizi tanır mıyım bilmem, malum gerçekliğinizden şüphe edebilirim..
ben bugünlerde bir garibim...aslında genel halim; "gece başka, gündüz başka"...gündüzleri çok keyfim yerinde, dünya yansa umrumda değil gibi, ordan oraya koşturuyorum...malum yeni dönem heyecanı...geceleri ise dünyanın tüm dertleri üstüme yükleniyor...haberleri izlemek istemiyorum; yeni şehit haberleri, masum sivil halktan birilerinin ölümü..ölümün kime, hangi inanca ya da hangi halka dokunduğunun önemi yok..canımızı yakıyor...sonra bir sürü adaletsizlik...bunlar büyüyor, büyüyor...sonra daha ileri gidip sorguluyorum "neden", bu nasıl bir oyun...beni bilenler bilir en çok kullandığım söz "neden"...sonra varoluşa sonra.... sonrasını yazmayayım...o noktada zarar göreceğimi biliyorum.. çünkü o zaman gerçekten herşey gerçekliğini yitiriyor ve kendimi derin bir anlamsızlık içinde buluyorum...daha ileri gidersem zaten, hastaneye beni ziyaret etmeye gelmek zorunda kalabilirsiniz.. ha geldiğinizde sizi tanır mıyım bilmem, malum gerçekliğinizden şüphe edebilirim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder