benim dünyama hoşgeldiniz...

küçük bir ilçede temiz insanların dünyasından haberler...yaşadığım, tanıdığım güzel hayatlardan küçük hikayeler...her insan farklı bir dünyadır...bunu biliyorum her yeni gün yeni bir dünyayla tanışmaya hazırlanıyorum...öğrenecek çok şey var..

:)

:)
öğretmenliğim ilk günleri...

benim dünyama hoşgeldiniz...

hayat garip...tüm ilginçlikleriyle bizi sarıyor...dünyanın en küçük, en ilginç yerinde de olsak her yeni gün bir şeyler öğreniyoruz...hayatın başka bir güzelliği ile karşılaşıyoruz...işte bu da benim dünyam...

20 Mayıs 2010 Perşembe

artık kaybedecek birşey yok...

hayat iki yüzlü işte...dün çok mutluyken bugün içim acıyor...30 maden işcisi toprağa  veriliyor...hayat bazı insanlar için çok zor ve acımasız...ekmeklerini tırnaklarıyla kazıyarak kazanıyorlar ve bir gün ekmekleri onlara zehir oluyor, sonları oluyor, ölüm oluyor...canım yanıyor, içimde bir yerler fena halde kanıyor...biz bir yerlerde küçük hesaplar yaparken insanlar hayatlarından oluyorlar...isyan ediyorum dünyanın adaletsizliğine...hayatımın başkalarına göre rahat olmasından huzursuzluk duyuyorum yapabildiğim sadece ağlamak...30 aile ağlıyor, 30 aile evinin direğini kaybetti, 30 yürek biranda gitti içimizi fena halde yakarak...artık tırnaklarıyla kazıyarak evlerine ekmek götüremeyecekler, yüzleri is içinde birbirlerine gülümseyemeyecekler, umut edemeyecekler...şarkıda dediği gibi onların artık kaybedecek birşeyleri yok...
 
"indim maden ocağına kara elmas diyarına
yeryüzü sıcak olsun diye dost
yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda
çocuklarım gülsün diye dost
oysa bizim evde gülen yok


yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler
yalanlara artık sabrım yok....
............................................"
fazla söze gerek yok....acımız büyük...

Hiç yorum yok: